Bu bölümdeki yazıların ortak noktasını
izah etmeye çalışmam gerekli mi? İnsanı başkalarının adına utandıran
şeyler işte. Cehalete pervasızlığın, cinfikirliliğe mantık-muhakeme
yoksunluğunun eşlik ettiği, umursamazlığın küstahlığın sırtına binip
dörtnala at koşturduğu, kendi insanî kapasitelerinde aramaya üşendikleri
şeyleri "beş sihirli formül", "10 altın öğüt"
ve haber yerine bunları yayımlayan gazete sayfalarında arayanların
kol gezdiği bir karmakarışık âlem işte, Başka insanlara ve topluma
katlandıkları için bize her şeyi yapmaya hakkı olduğunu sananların
yeri. Amerikan modeli "genç güçlü başarılı"dan, füme camlar
arkasındaki ırkçıya, çeşidi bol.
Bir elimizde
kaleş, bir elimizde Deniz Akkaya, umurumuzda mı dünya?
Basının 30 bin ölüye saygısızlığının
resmi!
O fotoğraf, hayatımda gördüğüm
en müstehcen fotoğraflardan biri. Ortaya koyduğu
gerçeklerden biri de, Deniz Akkaya yaşındaki ve konumundaki
insanlarımız için o "30 bin ölü"
lafının ne ifade ettiği. TIKLAYIN
Kadın "salak" der, erkekten tokadı yer
Sabah, günümüzün kadın-erkek ilişkilerini projektörle
aydınlattı. Niye bu konu? Çünkü: "Bugüne kadar gazete ve dergilerde
sevgili edinmenin yolları üzerine birçok haber, araştırma, yorum
yazısı çıktı. Ancak madalyonun öteki yüzü hep es geçildi. Halbuki
sevgiliden ayrılmak da bulmak kadar zor bir durum!" Sabah'ın
okurlarına büyük hizmetlerinden biri olan "Hayatınızı nasıl
kolaylaştırırsınız?" dizisi. TIKLAYIN
"10
maddede" her şeyi çözen reçeteler
Amerikalıların bütün hayatî sorunları şıp diye
çözen tılsımlı reçetelerine bayılırım. Bizim gazetelerin bunları
üstünkörü çevirip sayfalar doldurmasına da. Sabah, "Daha sağlıklı,
daha genç ve daha mutlu olmak hayal değil" üstbaşlığı ve "Bedeninizi
10 yaş geriye sarın!" başlığıyla hayatımızı taze umutlarla
dolduruyor. TIKLAYIN
Hey,
başarabilirsin dostum!
Milliyet'in "Modern Mucize NLP" dizisinde
her gün boy boy fotoğrafları basılan Gül Ökçül adlı bir hanımın anlattıkları
bize aktarılıyor. Korku ve kıskançlıklarımızdan kurtulup mutluluğa
ulaşabiliyoruz, falan, bu hanımın verdiği dersleri iyi çalışırsak.
TIKLAYIN
Böcek ilacı
deyip geçmem artık
Bizim semtin tipik özelliklerinden biri, apartman
kapılarına beşer onar ilaçlama şirketi el ilânları bırakılması.
Neyse ki böcekler evime rağbet etmiyor, ben de bu ilânları görmezden
geliyorum. Ama bundan böyle birkaçını el altında bulunduracağım.
Milliyet'ten öğrendiğime göre, "Urban Bug" denen bir tür,
Kilyos sahillerini basacakmış. Tarifi için TIKLAYIN.
Özkök "zencilere"
karşı uyardı
Hep söylüyorum, Türk basınının esas oğlanı, Hürriyet
gazetesidir. Toplumumuzun, ızeyir Garih cinayeti vesilesiyle üçüncü
sayfalardan ilk sayfalara "yükselebilen" kenara itilmiş
kesimi hakkında "beriki Türkiye" adına gerekli teşhisi
de elbette bu gazetenin genel yayın yönetmeni koydu: Onlar bizim
"zencilerimiz". Hürriyet'te ayrıca, "onlardan"
nasıl korunabileceğimize dair bir öneri yeralıyor. TIKLAYIN.
Madem
maksat Show Haber'e benzemek, yapılacak iş belli
Milliyet'e Reha Muhtar gelsin
Ben "yeni Milliyet"te ne yapılmaya
çalışıldığını anlayabilmiş değilim. Rüyamda işaretsiz Amerikan uçaklarının
Afganistan'ı değil başka biryerleri bombaladığını gördüm, onu düşünüyorum.
Sırf onu mu? Biricik Suden ne yapacak? Oğlan çok genç; hem azıcık
da belâlı galiba? Ne olacak Nefise'nin istikbali? Hebâ olup gidecek
kız. Cansu Dere'nin Shakespeare ile ilişkisi ne olacak? Britney
de büyüdü... Milliyet'in durumuna acilen bir çözüm bulmaya çalışıyorum.
TIKLAYIN
Radikal
Cumartesi'de gelecek yaratılıyor, haydi bayılın
...Şeyin
tedavisi mümkün mü? Sevgili okurlar,
internet ölçülerinde hayli uzun bir yazı okuyacaksınız -sıkılmadan
okuyacağınızı umuyorum. Fuzulî bulursanız, edeceğiniz lafları şimdiden
kabul ediyorum. Ama her ne yapmış olursam olayım, arzularımızı kağıda
yazıp tekrarlayarak yırtabileceğimizi söyleme cüreti gösterebilen,
hayatta ne olup bittiğinden, hattâ hayat denen şeyin ne olduğundan
habersiz beyaz Türklerin düşünür sûretine bürünüp sütunlar işgal
ederek zihnimizde ekstra kirlilik yaratmasından daha fuzulî olamaz
bu. Evet, Radikal'in yeni Cumartesi ekindeyiz... TIKLAYIN
Milliyet yakında kahve
sohbetinde akla gelenlerle hazırlanacak
CIA'li, Şeyhli fantastik hikâye
Şeyh El Hamdi, Bin Ladin'e yakınlık
havaları basarak prim yapmaya çabalayan bir kişiyse
bu tezgâha niçin katıldı? Eğer bu baştan
sona bir tezgâhsa, o kasetin "ele geçirildiğinden"
sözedilebilir mi? "Ele geçirilmiş" olması
gerekiyor ki, inandırıcı sayılsın. CIA
kaseti hazırlatıp Kuzey İttifakı komutanının
askerlerinin bulabileceği bir yere mi bıraktırmış?
Şeyh ne olmuş peki? TIKLAYIN
Bir
Sabah'a baktım, bir Milliyet'e... ve hiç şüphem kalmadı
Arjantin dibe, biz yükseklere
Bizim kadın ajanımız kahramandı,
tek kelime konuşmadı - Afganistan'ı bizim modelimiz
kurtarır, biz en laik ve en kıyak ülkeyiz - Biz
asla Arjantin gibi olmayız, biz onların düştüğü
hatalara düşmedik - İsteklerimiz yerine geliyor,
Metin Kaplan'ı da verecekler bize - Bizim bakanımız,
sel felâketi karşısında hüngür şakır
ağlıyor, yöneticilerimiz problemlerimize karşı
çok duyarlı... TIKLAYIN
Gazeteciliğin
bir dalı mı yoksa saçmalama hürriyetinin öbür
adı mı?
Magazin deyince orada kal!
Bugün çeşidimiz bol. Magazin âleminde
dolaşıyoruz. Aklımızı korumaya çabalayarak.
Baştan belirteyim: Magazinin anlamsızlığı,
boşluğu gibi bir mevzuyla uğraşmıyoruz.
Magazin deyince, normal zamanda geçerli sayılan her türlü
yükümlülükten azade mi olunuyor? Bunu araştırıyoruz.
BU
"SOYUNMA" DEDİKLERİ, BİZİM BİLDİĞİMİZ ŞEYDEN FARKLI MI?
- Asuman Krause'nin "nü" pozlarıyla açtığı
puan farkını kapatmaya çalışan mankenlerle,
sayfaları çıplak fotoğraflarla doldurma fırsatını
kaçırmayan basın elele. | "ÖZLEM
SAVAŞ PAVYONDA DA TUTUNAMADI" HABER Mİ NE BU? -
Magazin basını, "TÜBİTAK fizik birinciliğinden
pavyona" haberini değerlendirmiyor. Bunun yerine, bir
ay önce olmuş bitmiş şeyi şimdi önümüze
sürüyor. | GÜZEL
ŞEY GÖSTER, TV'YE ÇIKMA HAKKI KAZAN
- Günümüz Türk büyüklerinden Hande
Ataizi'nin medya dünyası hakkındaki muazzam tarifi.
Anlaşılan teori sağlam kadında; icraat zayıf.
| TARKAN
KİMİNLE GÖBEK ATTI?
- Uydurmacılık-dayamacılık magazinle ilgili
tek problem değil. "Magazin" tanımlaması,
aynı zamanda, aklın, mantığın, yazılmış
üç cümle arasında bir iç tutarlılık
bulunması gereğinin de tamamen yok sayılmasını
meşru kılıyor. 14 Ocak tarihli Sabah gazetesinin
yarım sayfasını (bir gazetenin yarım sayfası!)
kaplayan üç habere göz atacağız. HEPSİ
İÇİN TIKLAYIN
Magazin
basınına yeni gıda maddesi: Yılmaz Erdoğan'ın "ilişkisi"
Magazin burada, izan nerede?
Derya Tuna, "âdetâ Tatlıses'e
olan aşkının bittiğini itiraf edercesine"
konuştu. Petek Dinçöz için "büyük
sınav" var, ama herkesi "büyüleyeceğini"
biz baştan biliyoruz. Tarkan basın mensuplarını
karşısında görünce "çok şaşırmış".
Biraz magazin turu atalım, Sabah'ın sayfalarında.
Magazin haberlerinin akıl-mantık ve dilin gereklerinden
bağışık olduğunu varsaymak da kültürel
intiharın bir yolu. Milletçe kararlıyız bu yolda
sonuna kadar gitmeye. TIKLAYIN
Milliyet
yazıişleri kendini fena halde esprili sanıyor, fena
oluyor
Emre Aşık'tan Sergen olur mu?
Üçüncü sayfadaki tırışka
bir magazin haberi ile başka bir haberin yanına iliştirilmiş
patlangaç, bir gazete yazıişlerinin akıl-mantık
düzeyini, kapasitesini vs. gösterir mi? Gösterir.
25 Ocak tarihli Milliyet, Britney Spears, Prens William, Alaattin
Çakıcı ve Nuri Ergin'den sözediyor; biz de Milliyet'ten
sözedeceğiz. Önce eğleneceğiz, ama sonra
yavaş yavaş ölüm döşeğine sürüklenen
bu köklü gazete için bir defa daha hüzünleneceğiz.
TIKLAYIN
Radikal'in
yeni Türk kadın düşünürü şişede
durduğu gibi durmuyor
Nur Çintay sıkıldı, ayrılın
çabuk!
Yeni Türk kadın düşünürlerinden
Nur Çintay A., Radikal Cumartesi'de (9 Şubat 2002) manşet-kapak
olan yazısında, "bizi yoran aşklar"ı
... ele aldı mı desek... teşhir etti demek daha doğru
galiba. Ya da belki sadece üstlerine basıp geçmiştir.
Radikal'in "Hayat Bağları" köşesinin
sahibinin kendisi ve yakın çevresine hâkim birtakım
insanî zaafları erdem zannederek dilediğince çam
devirmeye yeniden girişeceği anlaşılıyor.
Arkadaş meclislerindeki dedikodu seanslarında yapsa karışamayacağımız
şeyleri koca gazete sayfalarına yayarak üstümüze
boca ettiğinde, bizim de kendimizi savunma hakkımız
ve ihtiyacımız doğuyor haliyle. TIKLAYIN
|