Böcek ilacı deyip geçmem artık

 

Bizim semtin tipik özelliklerinden biri, apartman kapılarına beşer onar ilaçlama şirketi el ilânları bırakılması. Neyse ki böcekler evime rağbet etmiyor, ben de bu ilânları görmezden geliyorum. Ama bundan böyle birkaçını el altında bulunduracağım. Milliyet'ten öğrendiğime göre, "Urban Bug" denen bir tür, Kilyos sahillerini basacakmış.

Evet, bendenizi haşere ilaçlama servisi el ilânlarına karşı daha duyarlı olmaya yönelten haber, Milliyet'te (3 Agustos) 2. sayfanın yarısını kaplıyordu. "Kilyos sahillerini 'BUG'lar basacak" manşetiyle. Peki, bu yeni haşere türünün ayırt edici özellikleri neymiş? Onları sıralayınca anlayacaksınız ki, böcek ilaçlarını asıl olarak bu gazlama-dayama "yeni insan türü" haberlerini bu şekilde yapan-edenlere karşı kullanmayı düşünüyorum.

Evet, okuyoruz: "Kim Uban Bug'dır? (Başlıklardaki bu İngilizce jargon falan... beni kendimden geçiriyor âdetâ.)

"Keyif için harcanacak parası bulunan, mutlaka iyi eğitimli, en az bir yabancı dil bilen, kaliteli yaşam taraftarı, techno, house, trance müzik dinleyen, daha çok 'club'lara takılan, şekilciliğe ve önyargıya karşı, komplekslerinden arınmış 18-35 yaş arası gençler..."

"Böcek dediğin..." de şöyle oluyormuş:

"Gece 03.00'de coşar... Ayağı zonklasa da dansa devam eder. Mutlaka CD koleksiyonu vardır. Bebek Kahve ve Beyoğlu vazgeçilmez mekânıdır. Susuzluğunu enerji içecekleri ile giderir. Evinde mutlaka Playstation II bulunur. Babasının mutluluğu için Viagra dostudur. Evinde amatör DJ'lik setleri ile müzik yapar. Ve tabiî, araba ve sekssiz yapamaz."

En iyisi tek söz etmeyeyim.