Hrant için...
19 OCAK'TAN 19 OCAK'A - Hrant'ı öldürdükleri günden bu yana ne yazık ki neredeyse bu cinayet kadar beter bir soruşturma ve yargılama skandalıyla karşı karşıyayız. Olayda ihmali, sorumluluğu, belki katkısı, yönlendirmesi vs. bulunabilecek hemen bütün görevliler bir şekilde korunup kollandı. Katil ve üç-beş genç adam, tiyatroya dönüşmesi an meselesi olan mahkemede güya yargılanıyorlar. Cinayetin ilk yılında bir belgesel yapmış, o ana kadarki rezaleti ortaya koymaya çalışmıştım. İkinci yılı geride bırakırken, rezaletin ikinci perdesini de işin içine kattım. Zuhal Olcay, Meral Okay, Banu Güven, Mehmet Ali Alabora, Şevval Sam, Mahir Günşıray, Hale Soygazi, Halil Ergün, Derya Alabora, Taner Birsel, Bennu Yıldırımlar, Erkan Can, Serra Yılmaz, Settar Tanrıöğen, "Hrant içinse seve seve" diyerek katıldılar. Belgeseli gecetreni sitesinden izleyebilirsiniz. Hrant'ı anma gecesi ve Hrant Dink Vakfı ödül gecesi için yaptığım başka filmleri de görmek isterseniz BURAYA TIKLAYIN.
ARKAMI DÖNDÜM, HALT ETMİŞİM - Hrant'ın öldürülmesi, dünyayla zaten netameli olan ilişkimi dokunsan kopacak bir iplikle bağlı hale getirdi. 12 Eylül'den sonra bile uzaklaşmak istemediğim memleketle ilişkimi de asla bir daha onarılamayacak şekilde bozdu. Hrant, biz arkadaşları için tarifsiz bir kayıptı. Belki daha önemlisi, bu memleket için asla giderilemeyecek bir kayıp. Hrant'ın öldürülmesinden sonra Birikim dergisi onun için bir özel sayı yapmıştı. Ben de elimden geldiğince birşeyler yazmıştım oraya. (Birikim dergisinin "Bir Zamanlar Ermeniler Vardı" sayısındaki yazılarla, Hrant'ın ardından çıkarılan özel sayıdaki yazıları içeren bir kitap, Bir Zamanlar Ermeniler Vardı adıyla Birikim Yayınları'nca yayımlandı. Bu yazı bu kitapta da yeralıyor. Kitap hakkında bilgi almak isterseniz BURAYA TIKLAYIN.) Yeniden yazmak elimden gelmez, içimden zaten gelmiyor. (Haysiyet'in giriş sayfasındaki fotoğrafa dikkatlice bakın, bakalım siz neler hissedeceksiniz...) O yazıyı buraya da alıyorum. Okumak isterseniz TIKLAYIN. - ük
|